Dijital dönüşümle birlikte kurumların en değerli varlığı hâline gelen veri artık yalnızca bir iş çıktısı değil operasyonel devamlılığın yasal uyumluluğun ve rekabet avantajının temel taşıdır.
Ancak artan veri hacmi farklı depolama alanları ve hızla çeşitlenen erişim yöntemleri, kurumların veriyi kontrol etmesini her geçen gün zorlaştırıyor.
Bu noktada devreye giren Data-Centric Audit and Protection (DCAP) çözümleri, güvenlik yaklaşımını ağ odaklı modelden çıkarıp doğrudan verinin kendisine yönlendiriyor.
Türkiye’de henüz yeni sayılabilecek bu ürün grubu kısa sürede birçok kurumun radarına girdi. Ancak hem kullanıcılar hem de üreticiler açısından hâlâ net olmayan bir konu var. DCAP sistemlerinden gerçekten ne beklenmeli?

DCAP’in Temel Vaadi: Denetim, Sınıflandırma ve Koruma
Gartner başta olmak üzere önde gelen analist firmalara göre modern bir DCAP çözümü üç ana işlevi yerine getirmelidir:
- Verinin keşfi ve sınıflandırılması – Kurumun sahip olduğu veri varlıklarının nerede olduğunu, ne içerdiğini ve ne kadar kritik olduğunu ortaya koyar.
- Dosya işlemleri ile erişim haklarının izlenmesi – Kim, ne zaman, hangi dosyaya erişti? Dosyada ne tür işlemler yaptı? Bu sorulara şeffaf yanıt verir.
- Verinin korunması – Yetkisiz erişimlerin önlenmesi, riskli işlemlerin engellenmesi ve kritik bilgilerin dışarı sızmasının önüne geçilmesi.
Bu üçlü yapı, DCAP’i klasik güvenlik çözümlerinden ayırır. Ancak işin püf noktası, bu işlevlerin hangi mimari yaklaşımla uygulandığıdır.

Mimari Yaklaşımlar: Ağ Tabanlı mı, Ajan Tabanlı mı?
DCAP çözümleri temelde iki farklı mimari ile karşımıza çıkar:
🔹 Ağ Tabanlı DCAP
- Çalışma Şekli: Veri depolarına ağ protokolleri (NFS, SMB, FTP, WebDav, API vb.) üzerinden erişir. İçerikleri tarar, logları okur ve dosya izinlerini analiz eder.
- Avantajlar:
- İşletim sisteminden bağımsızdır, farklı platformlara kolayca entegre olur.
- Bulut depoları, paylaşımlı klasörler ve harici sistemlerle hızlı entegrasyon sağlar.
- Dezavantajlar:
- Dosya işlemleri hakkında derin bilgi toplayamaz.
- Ağ kesintilerinde işlevini yitirir.
- Gerçek zamanlı engelleme konusunda sınırlıdır.
🔹 Ajan Tabanlı DCAP
- Çalışma Şekli: Sunucu veya istemcilere kurulan yazılım ajanları üzerinden çalışır. İşletim sistemine entegre olur ve dosya düzeyinde ayrıntılı veri toplar.
- Avantajlar:
- Kullanıcı oturumları, dosya açma/kapama, kopyalama gibi kritik olayları ayrıntılı şekilde kaydeder.
- Dosya meta verisine doğrudan etiket gömebilir. Bu etiket dosya taşınsa bile korunur.
- Gerçek zamanlı müdahale (engelleme, izin verme) yapabilir.
- Dezavantajlar:
- Bulut veya e-posta sistemlerine doğrudan uygulanamaz.
- Belirli işletim sistemlerine bağımlıdır.
Kısacası:
- Ağ tabanlı çözümler geniş kapsama alanı sunar ama yüzeysel kalır.
- Ajan tabanlı çözümler derin görünürlük sağlar ama kapsama alanı sınırlıdır.
Veri Sınıflandırma: Güvenliğin Belkemiği
Bir DCAP çözümünün en kritik noktası, veriyi doğru sınıflandırabilmesidir. Çünkü hangi verinin korunacağı, hangi veriye kimlerin erişebileceği bu sınıflandırmaya bağlıdır.
Sınıflandırma Süreci
- Verinin çıkarılması: Ayrıştırıcılar dosya içeriğini okur. OCR sayesinde taranmış belgeler, Speech-to-Text sayesinde ses kayıtları yazıya dönüştürülür.
- Analiz: Arama algoritmaları dosyalardaki kritik öğeleri belirler. Örneğin kredi kartı numaraları, kimlik bilgileri, mühendislik çizimleri veya bordro dökümleri.
- Etiketleme: Dosyaya içerik türünü (ör. “kişisel veri”) ve güvenlik seviyesini (ör. “gizli”) gösteren etiket atanır.
Etiketin Konumuna Göre Farklar
- Dosya gövdesine gömülü etiket: Kullanıcı tarafından görülebilir.
- Meta veriye yazılan etiket: Dosya sistemi tarafından algılanır ve çıkarılması zordur.
- Sadece DCAP arayüzünde saklanan etiket: Kullanıcı görmez, yalnızca güvenlik ekibi takip edebilir.
Burada kritik fark şudur: Etiketi dosya veya meta veriye fiziksel olarak yazabilen yalnızca ajan tabanlı çözümlerdir. Ağ tabanlı çözümler etiketleri kendi içinde tutar, bu da koruma seviyesini düşürür.

Dosya Koruma: Yetkisiz İşlemleri Önlemek
Bir dosyanın yalnızca “gizli” olarak etiketlenmesi yeterli değildir; asıl mesele, bu gizliliğin uygulamaya dökülmesidir.
Klasik Yöntemler
Dosya sistemi veya işletim sistemi yetkilendirmeleriyle erişim kısıtlanır. Ancak kullanıcı dosyayı kopyalayabilir, formatını değiştirebilir ya da yönetici yetkisi alabilir. Bu durumda koruma delinmiş olur.
İçerik Tabanlı Yöntemler
Burada devreye DCAP’in asıl gücü girer. Etiket, dosya üzerinde kalıcıdır ve sistem erişim politikalarını bu etikete göre uygular. Örneğin:
- “Özel” etiketli dosyaların e-posta ile gönderilmesi engellenebilir.
- “Finansal Raporlar” sadece belirli kullanıcılar tarafından, belirli uygulamalar üzerinden açılabilir.
Böylece dosya farklı bir platforma taşınsa bile kısıtlamalar korunur. Bu da yalnızca ajan tabanlı DCAP çözümlerinin sunduğu gerçek korumadır.
Hibrit DCAP: İdeal mi, Ütopya mı?
Günümüzde en çok konuşulan konu, her iki mimarinin avantajlarını birleştiren hibrit DCAP çözümleridir.
- Teoride: Hem ağ tabanlı geniş kapsama alanı, hem ajan tabanlı derin koruma tek platformda birleşebilir.
- Pratikte: Henüz tam anlamıyla sorunsuz bir hibrit model yok. Ağ tabanlı çözümler gerçek zamanlı müdahalede zorlanırken, ajanlar buluta kurulamayabiliyor.
Çözümün anahtarı ise entegrasyon.
- DCAP çözümleri, farklı depolama sistemlerinin loglarını toplayarak eksik noktaları tamamlayabilir.
- DLP (Data Loss Prevention) veya CASB (Cloud Access Security Broker) çözümleriyle entegre çalışarak yetkinliklerini genişletebilir.
Bu nedenle gelecekte DCAP çözümleri, tek başına değil; entegre güvenlik ekosisteminin bir parçası olarak daha da değer kazanacak.
Sonuç: “Kusursuz” DCAP Yok, “Doğru” DCAP Var
Bugün için “her derde deva” bir DCAP çözümü bulunmuyor. Ancak bu bir eksiklik değil, aksine kurumların kendi önceliklerine uygun çözümler seçmesi için bir fırsat.
- Sadece denetim isteyen bir kurum için ağ tabanlı DCAP yeterli olabilir.
- Veri sızıntısı riskini minimize etmek isteyen bir kurum için ajan tabanlı DCAP kaçınılmazdır.
- Geniş ölçekli, çoklu ortamda faaliyet gösteren kurumlar için hibrit ve entegre çözümler geleceğin yolu olacaktır.
Sonuç olarak, DCAP çözümleri veriyi merkeze alan güvenlik yaklaşımının temel taşıdır. Yöntemler farklı olabilir, ürünler çeşitlenebilir; ancak asıl amaç değişmez: veriyi doğru şekilde tanımlamak, izlemek ve korumak.