Platon’un adalet üzerine söylediği bu söz oldukça derin ve anlamlı bir perspektifi işaret eder. Adaletin “aritmetik değil geometrik” olduğu ifadesi adaletin her bireye eşit ölçüde değil, herkesin durumuna, ihtiyacına ve katkısına göre paylaştırılması gerektiği anlamına gelir.
Aritmetik adalet, herkesin eşit pay aldığı, mekanik bir eşitliği ifade eder. Ancak bu, farklı ihtiyaçlar, yetenekler ve katkılar göz önüne alındığında adil olmayabilir.
Geometrik adalet ise, bireylerin farklılıklarını ve bağlamlarını dikkate alır. Bu anlayış, her bireye hak ettiğini ve ihtiyacını karşılayacak kadar verilmesini esas alır. Örneğin, aynı işyerinde farklı sorumluluk ve yetkinliklere sahip çalışanlara aynı maaşı vermek aritmetik olarak eşit olabilir, ancak geometrik adalet açısından adil değildir.
Bu anlayış toplumsal düzenin sürdürülebilirliğini sağlamak ve bireyler arasındaki uyumu korumak için önemli bir ilkedir. Adalet, yalnızca bireysel hakları değil, toplumsal dengeyi ve diğer insanların haklarını da gözeten bir kavramdır.
